PAÜ Hastanelerinden Zatürre Günü Açıklaması
Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Hastaneleri Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Nilüfer Yiğit, 12 Kasım Dünya Pnömoni (Zatürre) Günü’nde açıklamalarda bulundu.
PAÜ Hastaneleri Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Nilüfer Yiğit yaptığı açıklama da şunlara değindi: “Dünya Zatürre Günü, zatürreye ilişkin farkındalığı artırmak, hastalığın önlenmesi ve tedavisini teşvik etmek amacıyla 2009 yılından bu yana her yıl 12 Kasım’da kutlanmaktadır. Bu özel gün, insanları zatürre konusunda bilinçlendirmek ve akciğer sağlığının önemine dikkat çekmek için önemli bir fırsattır. Viral enfeksiyonların yaygın olduğu bu dönemde, solunum yolu hastalıklarının sıklığı artmakta ve pnömoninin önemi her zamankinden daha fazla hissedilmektedir. Zatürre, akciğerleri etkileyen, nefes darlığına yol açabilen ve oksijen alımını sınırlayan ciddi bir solunum yolu enfeksiyonudur. Dünya genelinde ve ülkemizde hâlâ önemli bir ölüm nedeni olmaya devam etmektedir. Özellikle 65 yaş üzerindeki bireylerde, kronik hastalığı bulunanlarda ve bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde daha ağır ve ölümcül seyredebilir. Türkiye’de her yıl binlerce kişi pnömoni nedeniyle hastaneye yatırılmakta, bu hastaların bir kısmı yoğun bakım tedavisi gerektirmektedir. Çoğunlukla bakteri veya virüslerin neden olduğu zatürre; öksürük, balgam, ateş, terleme, göğüs ağrısı ve nefes darlığı gibi belirtilerle kendini gösterir. Erken tanı ve hızlı tedaviye başlanması, hastayı ağır komplikasyonlardan ve ölümden korumak açısından hayat kurtarıcıdır. Pnömoni zamanında tanınır ve uygun tedaviye erken dönemde başlanırsa tamamen iyileşebilir. Ancak tanı geciktiğinde veya tedavi yetersiz kaldığında ciddi solunum yetmezliği gelişebilir.
Yanlış ve gereksiz antibiyotik kullanımı, pnömoni tedavisinde karşılaşılan en önemli sorunlardan biridir. Antibiyotikler yalnızca bakteriyel enfeksiyonlarda etkilidir. Gereksiz kullanımları, bakterilerde direnç gelişmesine neden olur. Bu durum, gerçekten antibiyotik tedavisine ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda elimizdeki ilaçların etkisiz kalmasına yol açmaktadır. Antibiyotik direnci tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de giderek artmakta ve tedavi seçeneklerini kısıtlamaktadır. Bu nedenle antibiyotiklerin yalnızca hekim önerisiyle, doğru dozda ve yeterli sürede kullanılması büyük önem taşır.”
Dr. Öğr. Üyesi Nilüfer Yiğit: “Pnömoniden korunmanın en etkili yollarından biri aşılamadır.”
Aşıların hem hastalığın gelişimini hem de ağır seyretmesini önlediğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Nilüfer Yiğit: “Özellikle 65 yaş üzerindekiler, kronik kalp, akciğer veya böbrek hastalığı olanlar, diyabeti bulunanlar, bağışıklık sistemi baskılanmış bireyler, kanser tedavisi görenler, sigara kullananlar ve uzun süreli kortizon veya bağışıklık baskılayıcı ilaç kullanan kişiler pnömoni açısından risk altındadır. KOAH, astım, bronşektazi, interstisyel akciğer hastalıkları ve fibrozis gibi kronik akciğer hastalıkları olan kişilerin pnömoni ve grip aşılarını düzenli olarak yaptırmaları önerilir.
Zatürre önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Bunun için erken tanı, hızlı tedaviye başlanması, doğru antibiyotik kullanımı, risk gruplarının aşılanması ve sağlıklı yaşam koşullarının desteklenmesi büyük önem taşır. Unutmayalım, erken tanı ve hızlı tedavi hayat kurtarır.